21 Mayıs 2010 Cuma

Cuma Çeşnisi





Hırka-i Şerîf Câmii
Peygamber Efendimiz (a.s.m.) tarafından Üveyse’l-Karanî Hazretleri’ne hediye edilen Hırka-i Şerîf, Sultan 1. Ahmed’in fermanıyla İstanbul’a getirtilmiştir. Üveyse’l-Karanî Hazretleri’nin soyundan gelenler tarafından muhâfaza edilen Hırka-i Şerîf için Sultan Abdülmecîd, 1851 senesinde Fatih’de Câmi ve yanında Üveysî âilesinin en yaşlı ferdi için bir meşruta, vekil dairesi, muhâfızlar için kışla (hâlen Hırka-i Şerîf İlköğretim Okulu olarak kullanılan bina) ve vazîfeliler için odalardan meydana gelen bir külliye yaptırmıştır. Hırka-i Şerîf, sadece Ramazan ayının on beşinden Kadir gecesine kadar öğle ve ikindi namazları arasında ziyarete açılır.


“Her Dîn ve Mezheb Kendi Alfabesini Beraberinde Getirir.”
Her dîn ve mezheb kendi alfabesini beraberinde getirir.(1) Bu dünya tarihi boyunca değişmemiş bir kâidedir. Meselâ, Güney Slavların dili, Katolik Hırvatlarca Latin harfleriyle, Ortodoks Sırplarca Kiril harfleriyle yazılmıştır. Suriye’de ortak Arab dilini Müslümanlar Arab harfleriyle, Hristiyanlar Süryanî harfleriyle, Yahudîler ise İbranî harfleriyle yazmışlardır. Anadolu’da Türkçe konuşan Hristiyanlar Türkçe’yi bağlı oldukları kiliseye göre Latin veya Kiril harfleriyle yazarken, Girit’te Rumca konuşan Müslümanlar Rumcayı Arab harfleriyle yazarlardı.(2) Müslüman olduktan sonra, İranlılar Farsçayı, Pakistanlılar Urducayı, Afganistanlılar Afgancayı ve Türkler Türkçeyi Arab harfleriyle yazmışlardır.
1. Şinasi Tekin, Tarih ve Toplum, Mayıs 1992, Sayı:101 Sayfa:14
2. Bernard Lewis, Modern Türkiye’nin Doğuşu, Tercüme: Metin Kıratlı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 4. Baskı, 1991, Sayfa:421

Zenbilli Ali Efendi
Zenbilli Ali Efendi, her gün sabahleyin evinin penceresinden sokağa bir zenbil sarkıtırdı, suâli olan veya bir mes’ele sormaya gelen kişiler suâllerini bir kâğıda yazarak zenbil içerisine bırakırlardı. Zenbilli Ali Efendi de akşama doğru zenbili yukarı çekerek içindeki suâllere gerekli cevâbları yazar, ertesi gün sabah bu zenbili tekrâr penceresinden aşağı sarkıtırdı. Bir gün önce suâl soranlar suâllerinin cevâblarını alır, yeni suâli olanlar kâğıtlara yazdıkları suâllerini zenbilin içine koyarlardı. Bu sebeble asıl ismi Ali Cemali Efendi olmasına rağmen, Zenbilli Ali Efendi ismiyle meşhûr olmuştur. 1455’te Karaman’da dünyaya gelmiş, 1525’te İstanbul’da vefat etmiştir. 1503’ten vefat ettiği 1525 senesine kadar Şeyhülislâmlık vazîfesini deruhde etmiştir. Yavuz Sultan Selim’in Şeyhülislâmlığını yaparken, Yavuz’un Hazîne-i Âmire çalışanlarından 150 me’mûra, yaptıkları hataların çok fevkinde bir cezâ vermek istemesi üzerine, Zenbilli Ali Efendi bu cezanın haksız olduğunu söyler ve me’mûrların affedilmelerini ister. Zenbilli Ali Efendi’nin bu çıkışı, Yavuz’un hoşuna gitmez ve memnûniyetsizliğini ifâde eder. Bunun üzerine Zenbilli: "Müftü, hükümdârın ahiretini korumakla mükelleftir. Amacım, asla devletin işlerine karışmak değil, aksine sizin ahiretinizi kurtarmaktır." cevâbını verir.

Evs ve Hazrec Kabileleri
İslâmiyet’ten önceki ismi Yesrib olan Medîne’nin bu ismini şehre ilk yerleşen Yesrib bin Vâil’den aldığı rivâyet edilmektedir. Şehre ilk olarak Amâlikalılar, Romalıların Filistin topraklarını ele geçirmesi üzerine Kudüs’ten kaçan Yahudîler ve Arim Seli sebebiyle Yemen’den ayrılan Arab kabileleri yerleşmişlerdir. Arab kabilelerinin başını Evs ve Hazrec kabileleri çekmekteydi. Yahudîler ise Beni Kurayza, Beni Kaynuka ve Beni Nadîr kabilelerinden meydana gelmekteydi. İlk zamanlar Arab kabileleri ile Yahudîler iyi geçinmişlerse de, zamanla aralarında sıkıntılar çıkmaya başlar. Yahudîler, her devirde ve her mekânda yaptıkları fitne ve fesâd çıkarma işine burada da devâm ederler. Bunun üzerine çıkan harpte Arablar Yahudîler’i yenerek Medîne’nin hâkimiyetini ele geçirirler. Fakat Yahudîler burada durmamış, bu sefer de Evs ve Hazrec kabilelerini çeşitli desiselerle birbirlerine düşürmeyi başarmışlardır. Yaklaşık 120 sene boyunca Medîne’de Evs ve Hazrec kabileleri arasında birçok harbler ve sürtüşmeler meydana gelmiş, iki taraf da büyük kayıplar vermiştir.
Bu harblerin sonuncusu Hicret’ten 5 sene önce meydana gelen Buâs Harbidir. Peygamber Efendimiz’in (a.s.m.) Medîne’ye hicret ederek yerleşmesine kadar devâm bu mücâdeleler, Hicretle birlikte yerini huzûra ve sükûnete bırakmıştır. Bu husûs Âl-i İmrân Sûresi 103. Âyet’de şu şekilde ifâde edilmiştir: “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’ân’a) sımsıkı sarılın ve parçalanmayın! Allah’ın size olan ni’metini hatırlayın ki, bir zamanlar (birbirinize) düşmanlar idiniz de (Allah) kalblerinizin arasını (İslâm ile) birleştirdi; böylece O’nun ni’meti sâyesinde kardeşler oldunuz. Ateşten bir çukurun kenarında (küfür içinde) idiniz de sizi oradan kurtardı. Allah, size âyetlerini böyle açıklar, tâ ki hidâyete eresiniz.”

Abdülkadir Geylânî Külliyesi
Abdülkadir Geylânî Külliyesi, Bağdad'da Bâbü’ş-Şeyh Mahallesinde bulunmaktadır. Hanbelî fakihi Ebu Said el-Mübarek tarafından 1145’te medrese olarak yapılan ana bina, talebesi Abdülkadir Geylâni Hz. tarafından genişletilerek tekke hâline getirilmiştir. Abdülkadir Geylânî Hz., 1165’te vefat edince bu tekkeye defnedilmiştir. Câmi, medrese, imâret, tekke ve türbeden meydana gelen külliye, Kanunî Sultan Süleyman’ın Irak Seferi esnâsında Mimar Sinan tarafından onarılmıştır.

Sokullu Mehmed Paşa
1505 senesinde dünyaya gelen Sokullu Mehmed Paşa, 1564 senesinde Sadrazamlığa getirilmiştir. 1579 senesinde şehid edilene kadar on beş sene Sadrazamlık yapmıştır. Sadrazamlık yaptığı dönem fetihler açısından Osmanlı’nın altın yılları olmuştur. Döneminde Endonezyalı ve Hindistanlı Müslümanlarla irtibat kurulmuştur. Kendi parasıyla, bir tanesi İstanbul’da olmak üzere beş külliye inşa ettirmiştir. Tasarladığı bazı projeleri gerçekleştirmeye ömrü yetmemiştir. Bunların başında, ancak 1800’lü yılların sonlarında inşa edilebilen Süveyş Kanalı ve Hazar Denizi ile Karadeniz’i ve Sapanca Gölü ile İzmit Körfezini birleştirme projeleri gelmekteydi.

3 yorum:

KARA KUZUCUĞUN ANNESİ dedi ki...

Canım paylaşımın çok güzel.Allah razı olsun.Zenbilli Ahmet Efendiyi bilmiyordum.Karamanlıyım Karamanda zembilli mahallesi ve köyü var.Aklıma geldi şimdi

Gökce dedi ki...

Allah razı olsun güzel oldu sabah sabah:)güne hayırlı başlarız inşaallah

EczDuman dedi ki...

Allah cümlemizden razi olsun..

Related Posts with Thumbnails