5 Aralık 2009 Cumartesi

Dua Üçlemesi

Merhabalar. Üçlemeler etiketli bölümümde her konuyla ilgili Kuran-ı Kerim'den üç ayeti,  Peygamberimiz(sav)den üç hadisi ve büyük zâtların üçer vecizelerini nazarlarınıza sunmaya karar verdim. Elbette konularla ilgili daha birçok burada yazamadığım ayetler, hadisler ve vecizeler vardır. Benim özellikle dikkatimi çekenleri yazmaya çalıştım. İnşallah bu çalışma öncelikle duaya olan iştiyakımızı, şevkimizi ve farkındalığımızı artırırır. İlk konu olarak 'DUÂ'yı seçtim. Çünkü herkesten ziyade kendimi duaya muhtaç görüyorum, Rabbim bizi duâ edememekten korusun...


DUÂ


Kuran-ı Azimüşşan'dan
"Onların duaları şu sözlerle sona erer: Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, Alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur." (Yunus Sûresi, 10)


"De ki: Eğer duanız olmasa Rabbim katında ne ehemmiyetiniz var!" (Furkan Sûresi, 77)


"Ey Rabbimiz, bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalblerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce katından bize bir rahmet bağışla. Kuşkusuz veren Sen'sin, dua edip istediklerimizi bize bağışlayan Sen'sin." (Âli İmran Sûresi, 8)





Peygamberimiz(ASM)'den
"Muhakkak ki, sizin Rabbiniz haya ve kerem sahibidir. Kulları ellerini kaldırıp kendisinden birşey istedikleri zaman, onları boş çevirmekten haya eder." (Hadis-i Şerif)


"Sizden biri dua etmek istediğinde yüce Rabbine hamd-ü sena ile başlasın sonra Peygambere(sav) salavat getirsin. Sonra dilediği duayı yapsın." (Hadis-i Şerif)


"Bir kimsenin, başına bir bela geldiği zaman duasının kabul olmasına sevinirse; rahatlık, genişlik ve sevinçli zamanlarda çok dua etsin" (Hadis-i Şerif)



RNK'dan
"İnsanın vazife-i asliyesi 'iman' ve 'duâ'dır"


"Duanın en güzel, en latif, en leziz, en hazır meyvesi, neticesi şudur ki: Dua eden adam bilir ki, birisi var ki; onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder. Onun kudret eli herşey'e yetişir. Bu büyük dünya hanında o yalnız değil; bir Kerim zât var, ona bakar, ünsiyet verir..."


"Her dua için cevab vermek var; fakat kabul etmek, hem ayn-ı matlubu vermek Cenab-ı Hakk'ın hikmetine tâbi'dir. Meselâ: Hasta bir çocuk çağırır: "Ya Hekim! Bana bak." Hekim: "Lebbeyk" der.. "Ne istersin?" cevab verir. Çocuk: "Şu ilâcı ver bana" der. Hekim ise; ya aynen istediğini verir, yahut onun maslahatına binaen ondan daha iyisini verir, yahut hastalığına zarar olduğunu bilir, hiç vermez. İşte Cenab-ı Hak, Hakîm-i Mutlak hazır, nâzır olduğu için, abdin duasına cevab verir."



Hz. Mevlana'dan Duâlar
"Ya Rabbi, sen beni uyanık, yaramaz nefsin elinde bırakma. Beni senden başkasıyla uzlaştırma. Ben kendi nefsimin hilesinden, fitnesinden daima sana sığınmadayım. Ben seninim, beni tekrar bana verme Allah’ım."


"Ya Rabbi! Bana ne senin zikrini unutturacak,  sana şevkimi söndürecek, seni tesbih ederken duyduğum lezzeti kesecek bir hastalık; ne de beni azdıracak, şer ve kötülüğümü artıracak bir sıhhat ver."




"Ey Hayy, ebedî diri olan Rabbim!  Taleb ve duâ üzerine nasıl olur da kerem etmezsin. Sen kerem sâhibisin. Ey mahlûkâtın, yaratıkların canlıların ihtiyâcını gideren Rabbim! Sen varken hiç bir kimseyi hatırlamak ve ondan bir şey ummak lâyık değildir."


2.fotoğraf MustafaErtekin'den alıntı yapılmıştır.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails